Anime, manga, oyun ve Japon popüler kültürünü çok seven, bloga yorum yapıldığını görünce aşırı mutlu olan birisiyim.
Küçükken Animelerin bu kadar kendine has bir şey olduğunu bilmeden izlerken bile, diğer çizgi filmlerden farklı olduğunu hissederdim. İzlerken içimi ısıtırlardı, duyguları daha yoğun hissettirirlerdi. Bu içimdeki hissi her zaman bilmeme rağmen 15 yaşına kadar nedense hiç üzerinde durma gereği duymadım.
15 yaşımdayken neden olduğunu tam bilmediğim bir şekilde ingilizce dublajlı bir animeye göz atarken yeniden o duyguyu hissedince bu sefer araştırma gereği duydum ve bugünlere kadar geldim. İlk önce sadece belli tarzları izledim. Sonra diğer türlere de bakmaya başladım. Daha sonra hiç alakam olmaz dediğim uzun Shounenlerde bile güncele kadar gelip, mangalara, onlara bunlara saldırarak tamamen Otaku kültürü delisi bir adam oldum. Tabi bu kültürü kapsayan alt kolların içinde hala en sevdiğim ve vakit ayırdığım şey Anime.
Ha birde, kendimi Otaku olarak görmüyorum. Kendime Animeci de demiyorum. Anime izlemek ayrıcalıktır falan demiyorum. Anime çizgi filim midir ? Değil midir ? umurumda değil. İzlemeyen kimseye reklamını yapmam, başlatmaya çalışmam ( Bana kalsın, kıskanıyorum :).Ayrıca bu yapmadığımı, olmadığımı söylediğim şeyleri yapan arkadaşlara da karışmıyorum veya kötülemiyorum. Sadece sevdiğim için izliyorum. Ve hem kendi zevkim için hem de Animeyi ve anime ile ilgili blog okumayı seven insanlar için böyle bir blog yazmaya bir şekilde başladım.
Blog yeni olduğu için inceleme yaparken yeni şeyler deniyorum. İncelemelerin tarzının değişik olduğunu fark ederseniz şaşırmayın. Şu anda yeni yaptığım inceleme tarzında alttaki küçük kriterler ve puanlama bölümünün yapısı şöyle
Burada ve Twitter'da kullandığım ismim ''akai''. Çoğu anime ile ilgili forumda, sitede falan olmama rağmen pek yorum yapan birisi değilimdir. Okuyucuyumdur genelde.
Küçükken Animelerin bu kadar kendine has bir şey olduğunu bilmeden izlerken bile, diğer çizgi filmlerden farklı olduğunu hissederdim. İzlerken içimi ısıtırlardı, duyguları daha yoğun hissettirirlerdi. Bu içimdeki hissi her zaman bilmeme rağmen 15 yaşına kadar nedense hiç üzerinde durma gereği duymadım.
15 yaşımdayken neden olduğunu tam bilmediğim bir şekilde ingilizce dublajlı bir animeye göz atarken yeniden o duyguyu hissedince bu sefer araştırma gereği duydum ve bugünlere kadar geldim. İlk önce sadece belli tarzları izledim. Sonra diğer türlere de bakmaya başladım. Daha sonra hiç alakam olmaz dediğim uzun Shounenlerde bile güncele kadar gelip, mangalara, onlara bunlara saldırarak tamamen Otaku kültürü delisi bir adam oldum. Tabi bu kültürü kapsayan alt kolların içinde hala en sevdiğim ve vakit ayırdığım şey Anime.
Ha birde, kendimi Otaku olarak görmüyorum. Kendime Animeci de demiyorum. Anime izlemek ayrıcalıktır falan demiyorum. Anime çizgi filim midir ? Değil midir ? umurumda değil. İzlemeyen kimseye reklamını yapmam, başlatmaya çalışmam ( Bana kalsın, kıskanıyorum :).Ayrıca bu yapmadığımı, olmadığımı söylediğim şeyleri yapan arkadaşlara da karışmıyorum veya kötülemiyorum. Sadece sevdiğim için izliyorum. Ve hem kendi zevkim için hem de Animeyi ve anime ile ilgili blog okumayı seven insanlar için böyle bir blog yazmaya bir şekilde başladım.
Blog yeni olduğu için inceleme yaparken yeni şeyler deniyorum. İncelemelerin tarzının değişik olduğunu fark ederseniz şaşırmayın. Şu anda yeni yaptığım inceleme tarzında alttaki küçük kriterler ve puanlama bölümünün yapısı şöyle
- Hikaye Anlatımı
- Seslendirme
- Karakterler
- Sürükleyicilik = İzlerken ne kadar merak uyandırdığı, İnsanı sıkıp, sıkmaması ,Bir günde maraton yapılacak kadar iyi mi ? Veya güncel olarak izlediysem her hafta kendini heyecanla bekletecek kadar iyi mi ?
- Teknik Detaylar = Animasyon kalitesi, kullanılan müzikler, OP,ED vs.
- Genel = Verdiğim genel puan, diğer kategoriler de verdiğim puanların ortalaması değil.
Burada ve Twitter'da kullandığım ismim ''akai''. Çoğu anime ile ilgili forumda, sitede falan olmama rağmen pek yorum yapan birisi değilimdir. Okuyucuyumdur genelde.
Yorumlar
Yorum Gönder