Anime dünyasında iddialı olan seriler genellikle bahar sezonlarında çıkar. Kış ve yaz sezonları ise birkaç istisna dışında sönük geçer. Ancak bu sene işler değişti! Oldukça kötü olan bir ilkbahar sezonundan sonra, yaz sezonu çok sağlam bir başlangıç yaptı.
Kısır geçen ilkbaharın kefareti, bu yaz fazlasıyla ödenecek
gibi.
Akame ga Kill!
Son zamanlarda anime-manga vs. forumlarında, karakterlerin ölmesinden bahsedildiğine, konu sürekli Akame ga Kill’e geliyordu. Anime de duyurulunca, çoğu kişi tarafından övülen seri ile ilgili beklentiler tavan yapmıştı.
Akame ga Kill, ilk 10 dk’lık kısmında “ Bu sıradan bir
Shounen’e benziyor” diye düşünen, benim gibi mangayı okumayan kişileri, bölüm
sonunda çok feci ters köşeye yatırdı ve neden acımasızlığı ile ünlü olduğunu gösterdi.
Sonlara doğru üzücü olması gereken bazı yerlerde, yersiz
mizah denemeleri biraz abes kaçsa da, Akame ga Kill kesinlikle heyecan verici
bir başlangıç yaptı.
Aldnoah.Zero
Böyle mi söylenir lan bu ? |
Mecha sevmem. Bunu defalarca da söylemişimdir. Ama sadece
boş robot aksiyonundan ibaret olmadığını, sağlam bir hikâye sunabileceğimi düşündüğüm
Mecha serileri izlerim. Nitekim Aldnoah. Zero’nun senaryosunu Urobochi Gen’in
yazması konu olarak sağlam olacağı konusunda büyük bir teminat. Son izlediğim
Mecha seri "Suisei no Gargantia" da onun kaleminden çıkmaydı.
Yayınlanan ilk bölümde beklentilerimi boşa çıkarmadı ve
sıradan bir Mecha’dan fazlası olacağını gösterdi.
Ao Haru Ride
Ao Haru Ride’ nin mangası şu anda Kimi no Todoke’ den sonra
Japonya’da en çok satan ikinci Shoujo manga. Bütün mangalar içerisinde de en
popülerlerden birisi. Çok fazla Shoujo anime uyarlamasıyla karşılaşmadığımız
için, animasyona adapte edilenler genelde kaliteli oluyor. Bu nedenlerden
dolayı benim Ao Haru Ride’ den
beklentilerim bir hayli fazlaydı. Ama ilk bölüm itibariyle biraz hayal
kırıklığına uğradım.
Çok fazla izlememiş olsam da genellikle Shoujo serilerin, "Tonari no Kaibutsu-kun" ve "Lovely Complex" gibi yüksek tempolu, komedi dozu
yüksek olanlarını severim. Ao Haru Ride ise ilk bölümü itibariyle, benim çok
haz etmediğim "Kimi no Todoke" ve "Sukitte Ii na yo" gibi ağır tempolu olanlara
daha yakın bir görüntü çizdi.
Bu düşük temposuna rağmen yine de güzel başlayan Ao Haru
Ride, umarım temposunu biraz daha arttırıp daha zevkli bir anime haline gelir.
Barakamon
Enfes bir Slice of Life örneği! İzlerken verdiği rahatlama
hissi ve haz muhteşem. Yalın konusu ve basit anlatımıyla, kusursuz bir ilk bölüm sunan Barakamon, gerçekten izlemesi çok zevkli bir anime olacak gibi gözüküyor.
Bu tarz animeleri izleyince, hayatın aslında ne kadar güzel olduğunu daha iyi anlıyorum.
Gekkan Shoujo Nozaki-kun
Bu da beni bayağı güldüren güzel bir Romantik-Komedi ( Daha çok komedi) oldu. Eğlenmek için izlenilebilecek hoş bir seri olacak gibi gözüküyor.
Ayrıca 4-koma bir komedi mangasından çıkan serinin, Anime’ye
4-koma tarzında ve kısa süreli yansıtılmamasına çok memnun oldum. O tarz
animeler pek güzel olmuyor.
Glasslip
P.A. Works bundan tam iki sene önce, yine yaz sezonunda
“Tari Tari” adında bir anime çıkarmıştı. Glassip ona aşırı derecede benziyor.
Konu, karakter tasarımları, mekânlar her şey çok benzer.
Yalnız Tari Tari’yi beğenmememe rağmen, Glasslip biraz
hoşuma gitti. İzlerken kendimi iyi hissettim ve sanırım izlemeye devam
edeceğim.
Kurohitsuji: Book of Circus
İlk sezonu mangadan bağımsız orijinal bir sonla biten, ikinci sezonu konuyla tamamen alakasız olan ve fan service amaçlı yapılan Kurohitsuji’nin bu yeni uyarlaması; Anime’nin ilk sezonunda hikâyenin mangadan ayrılıp orijinal’e kaymasının hemen öncesinden başlayıp, bu sefer manga'ya sadık kalarak “Book of Circus” adlı tek bir Arc’ı seyircilerle buluşturuyor.
Kurohitsuji: Book of Circus’ da, aynı ilk sezonu gibi belli
bir kalite seviyesinde başladı. Esas amacı kızları Sebastian aşığı yapmak olsa
da, izlenebilir bir seri.
Ben ilk sezonu izleyip ikinci sezona dokunmamıştım. Yani
benim izlemem için uygun.
Rail Wars!
Allah aşkına bu yukarıdaki sahneyi kaç tane animede gördük? Kaç tane böyle kendinden emin olmayan, korkak ana karakteri olan seri izledik?
Bunlar ve daha bir sürü klişeyi Rail Wars’ta sadece bir
bölüm içerisinde yeniden görebilirsiniz.
Şahsen ben eğer bir animeyi izlerken zevk alıyorsam, bütün
konu klişelerden oluşsa bile şikâyet etmem. Ama trenler hakkında bu kadar
gereksiz bir hikâyenin üstüne, bir ton klişeyi de bünyem kaldırmadı.
Rail Wars ile raylar üzerinde geçen yolculuğum yalnızca bir
bölümle sınırlı kaldı ve kendisini Dropped klasörüne yolladım.
Rokujouma no Shinryakusha!?
"Rokujouma" da, "Rail Wars" gibi klişelerden oluşuyor. Özel
güçlü kızlar, harem, ecchi… Ne ararsan var. Yalnız absürt yapısı bana biraz
ilgi çekici geldi. Az öncede dediğim gibi eğer bir şeyi izlerken zevk
alıyorsam, klişe falan umursamam.
Rokujuma’yı vaktim olduğunda çerez niyetine izleyeceğim
gibi gözüküyor.
Sword Art Online 2
En abartı serilerden birisi olan Sword art Online’ın yeni sezonunu, ilk
sezonunu izlediğim için izleyeceğim. Herhangi bir beklentim yok ama çerez
olarak da o kadar kötü gitmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü ikinci sezon ilkine
göre birazcık (Küçümseme) daha ilginç başladı.
Tokyo ESP
Esperlerin, sıradan insanları ve genel düzeni tehdit ettiği,
toplu katliamlar yaptığı ilk bölümde, İyi esperlerin de var olduğunu öğrendik.
Ana karakterimiz “Beyaz Kız” (Shiroi Shoujo), daha önce böyle bir durumda
normal insanların yardımına koşmuş ve halk tarafından kahraman olarak
görülüyor. Kendisini uzunca bir süre göremedik ama bölüm sonunda etkileyici bir
giriş yaptı.
Tokyo ESP, çok kaliteli bir izlenim vermese de, ilginç özel güçlerle
donatılmış karakterleriyle bize güzel bir aksiyon sunacakmış gibi gözüküyor.
Tokyo Ghoul
Bu sezon izlediğim ilk anime Tokyo Ghoul harika başladı.
Acımasız ve iğrenç yapısı ile farklı bir tarzı var. Karakterin yaşadığı iç
çatışmalar ve çaresizlik, serinin neden Psikoloji türüne girdiğini açıkça
gösterdi.
Bana göre Tokyo Ghoul’un en güçlü kozu bu psikolojik tasvirler
olacak.
Zankyou no Terror
Sezona harika giriş yapan bir başka anime. Film kalitesinde
animasyonlar ve çizimler, ilgi çekici diyaloglar ve karakterler, merak
uyandıran bir konu. İlk bölüm mükemmelliği ile adeta *Terör* estirdi.(Evet,
ucuz bir gönderme :D )
Bakalım, bu mükemmelliği 11 bölümlük süresinin tamamında
sürdürebilecek mi?
- Şöyle bir yazdıklarıma göz gezdirince, sezonun ne kadar güçlü başladığını bir kez daha fark ettim. Bir sezonda bu kadar fazla kaliteli anime görmemiz büyük bir şans. İnşallah hiç bozmadan ilerler de, bizlerde harika bir anime sezonuna tanıklık etmiş oluruz.
Yazı çok güzeldi severek okudum
YanıtlaSilBirçok sevdiğim seriler çıktı hayırlısı artık
Teşekkür ederim :) Umarım bundan sonra yazacağım yazıları da, güzel yorumların ve eleştirilerin ile renklendirirsin :)
YanıtlaSilAynı durum benim için de geçerli. Önceden devam eden serilerle birlikte şu anda 20 animeyi aynı anda takip ediyorum. Yetişmekte zorlanıyorum açıkçası.
YanıtlaSilBu sezon gerçekten çok farklı, izlenilebilir serinin çok olması dışında, 6-7 tane seri bayağı yüksek kalitede.
Aynen ve bazılarının 2. sezonlarının gelmesi mutlak.
YanıtlaSil