Yaz 2014: İlk İzlenimler


Anime dünyasında iddialı olan seriler genellikle bahar sezonlarında çıkar. Kış ve yaz sezonları ise birkaç istisna dışında sönük geçer. Ancak bu sene işler değişti! Oldukça kötü olan bir ilkbahar sezonundan sonra, yaz sezonu çok sağlam bir başlangıç yaptı.

Kısır geçen ilkbaharın kefareti, bu yaz fazlasıyla ödenecek gibi.
   



Akame ga Kill!
Son zamanlarda anime-manga vs. forumlarında, karakterlerin ölmesinden bahsedildiğine, konu sürekli Akame ga Kill’e geliyordu. Anime de duyurulunca, çoğu kişi tarafından övülen seri ile ilgili beklentiler tavan yapmıştı.

Akame ga Kill, ilk 10 dk’lık kısmında “ Bu sıradan bir Shounen’e benziyor” diye düşünen, benim gibi mangayı okumayan kişileri, bölüm sonunda çok feci ters köşeye yatırdı ve neden acımasızlığı ile ünlü olduğunu gösterdi.

Sonlara doğru üzücü olması gereken bazı yerlerde, yersiz mizah denemeleri biraz abes kaçsa da, Akame ga Kill kesinlikle heyecan verici bir başlangıç yaptı.



Aldnoah.Zero

Böyle mi söylenir lan bu ?

Mecha sevmem. Bunu defalarca da söylemişimdir. Ama sadece boş robot aksiyonundan ibaret olmadığını, sağlam bir hikâye sunabileceğimi düşündüğüm Mecha serileri izlerim. Nitekim Aldnoah. Zero’nun senaryosunu Urobochi Gen’in yazması konu olarak sağlam olacağı konusunda büyük bir teminat. Son izlediğim Mecha seri "Suisei no Gargantia" da onun kaleminden çıkmaydı.

Yayınlanan ilk bölümde beklentilerimi boşa çıkarmadı ve sıradan bir Mecha’dan fazlası olacağını gösterdi.



Ao Haru Ride


Ao Haru Ride’ nin mangası şu anda Kimi no Todoke’ den sonra Japonya’da en çok satan ikinci Shoujo manga. Bütün mangalar içerisinde de en popülerlerden birisi. Çok fazla Shoujo anime uyarlamasıyla karşılaşmadığımız için, animasyona adapte edilenler genelde kaliteli oluyor. Bu nedenlerden dolayı benim  Ao Haru Ride’ den beklentilerim bir hayli fazlaydı. Ama ilk bölüm itibariyle biraz hayal kırıklığına uğradım.

Çok fazla izlememiş olsam da genellikle Shoujo serilerin, "Tonari no Kaibutsu-kun" ve "Lovely Complex" gibi yüksek tempolu, komedi dozu yüksek olanlarını severim. Ao Haru Ride ise ilk bölümü itibariyle, benim çok haz etmediğim "Kimi no Todoke" ve "Sukitte Ii na yo" gibi ağır tempolu olanlara daha yakın bir görüntü çizdi.

Bu düşük temposuna rağmen yine de güzel başlayan Ao Haru Ride, umarım temposunu biraz daha arttırıp daha zevkli bir anime haline gelir.



Barakamon


Enfes bir Slice of Life örneği! İzlerken verdiği rahatlama hissi ve haz muhteşem. Yalın konusu ve basit anlatımıyla, kusursuz bir ilk bölüm sunan Barakamon, gerçekten izlemesi çok zevkli bir anime olacak gibi gözüküyor. 

Bu tarz animeleri izleyince, hayatın aslında ne kadar güzel olduğunu daha iyi anlıyorum.  



Gekkan Shoujo Nozaki-kun


Bu da beni bayağı güldüren güzel bir Romantik-Komedi ( Daha çok komedi) oldu. Eğlenmek için izlenilebilecek hoş bir seri olacak gibi gözüküyor.

Ayrıca 4-koma bir komedi mangasından çıkan serinin, Anime’ye 4-koma tarzında ve kısa süreli yansıtılmamasına çok memnun oldum. O tarz animeler pek güzel olmuyor.


Glasslip
   

P.A. Works bundan tam iki sene önce, yine yaz sezonunda “Tari Tari” adında bir anime çıkarmıştı. Glassip ona aşırı derecede benziyor. Konu, karakter tasarımları, mekânlar her şey çok benzer.

Yalnız Tari Tari’yi beğenmememe rağmen, Glasslip biraz hoşuma gitti. İzlerken kendimi iyi hissettim ve sanırım izlemeye devam edeceğim.


Kurohitsuji: Book of Circus


İlk sezonu mangadan bağımsız orijinal bir sonla biten, ikinci sezonu konuyla tamamen alakasız olan ve fan service amaçlı yapılan Kurohitsuji’nin bu yeni uyarlaması; Anime’nin ilk sezonunda hikâyenin mangadan ayrılıp orijinal’e kaymasının hemen öncesinden başlayıp, bu sefer manga'ya sadık kalarak “Book of Circus” adlı tek bir Arc’ı seyircilerle buluşturuyor.

Kurohitsuji: Book of Circus’ da, aynı ilk sezonu gibi belli bir kalite seviyesinde başladı. Esas amacı kızları Sebastian aşığı yapmak olsa da, izlenebilir bir seri.

Ben ilk sezonu izleyip ikinci sezona dokunmamıştım. Yani benim izlemem için uygun.


Rail Wars!


Allah aşkına bu yukarıdaki sahneyi kaç tane animede gördük? Kaç tane böyle kendinden emin olmayan, korkak ana karakteri olan seri izledik?
Bunlar ve daha bir sürü klişeyi Rail Wars’ta sadece bir bölüm içerisinde yeniden görebilirsiniz.

Şahsen ben eğer bir animeyi izlerken zevk alıyorsam, bütün konu klişelerden oluşsa bile şikâyet etmem. Ama trenler hakkında bu kadar gereksiz bir hikâyenin üstüne, bir ton klişeyi de bünyem kaldırmadı.

Rail Wars ile raylar üzerinde geçen yolculuğum yalnızca bir bölümle sınırlı kaldı ve kendisini Dropped klasörüne yolladım.


Rokujouma no Shinryakusha!?


Yine mi bu sahne? Animeler den öğrendiğimiz en önemli şeylerden birisi de, bir kızın göğsünü yanlışlıkla avuçlamanın insanın başına çok sık gelebilecek bir kaza olduğu.

"Rokujouma" da, "Rail Wars" gibi klişelerden oluşuyor. Özel güçlü kızlar, harem, ecchi… Ne ararsan var. Yalnız absürt yapısı bana biraz ilgi çekici geldi. Az öncede dediğim gibi eğer bir şeyi izlerken zevk alıyorsam, klişe falan umursamam.

Rokujuma’yı vaktim olduğunda çerez niyetine izleyeceğim gibi gözüküyor. 


Sword Art Online 2


En abartı serilerden birisi olan Sword art Online’ın yeni sezonunu, ilk sezonunu izlediğim için izleyeceğim. Herhangi bir beklentim yok ama çerez olarak da o kadar kötü gitmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü ikinci sezon ilkine göre birazcık (Küçümseme) daha ilginç başladı.


Tokyo ESP


Esperlerin, sıradan insanları ve genel düzeni tehdit ettiği, toplu katliamlar yaptığı ilk bölümde, İyi esperlerin de var olduğunu öğrendik. Ana karakterimiz “Beyaz Kız” (Shiroi Shoujo), daha önce böyle bir durumda normal insanların yardımına koşmuş ve halk tarafından kahraman olarak görülüyor. Kendisini uzunca bir süre göremedik ama bölüm sonunda etkileyici bir giriş yaptı.

Tokyo ESP, çok kaliteli bir izlenim vermese de, ilginç özel güçlerle donatılmış karakterleriyle bize güzel bir aksiyon sunacakmış gibi gözüküyor.


Tokyo Ghoul


Bu sezon izlediğim ilk anime Tokyo Ghoul harika başladı. Acımasız ve iğrenç yapısı ile farklı bir tarzı var. Karakterin yaşadığı iç çatışmalar ve çaresizlik, serinin neden Psikoloji türüne girdiğini açıkça gösterdi. 

Bana göre Tokyo Ghoul’un en güçlü kozu bu psikolojik tasvirler olacak.



Zankyou no Terror


Sezona harika giriş yapan bir başka anime. Film kalitesinde animasyonlar ve çizimler, ilgi çekici diyaloglar ve karakterler, merak uyandıran bir konu. İlk bölüm mükemmelliği ile adeta *Terör* estirdi.(Evet, ucuz bir gönderme :D )

Bakalım, bu mükemmelliği 11 bölümlük süresinin tamamında sürdürebilecek mi?





  • Şöyle bir yazdıklarıma göz gezdirince, sezonun ne kadar güçlü başladığını bir kez daha fark ettim. Bir sezonda bu kadar fazla kaliteli anime görmemiz büyük bir şans. İnşallah hiç bozmadan ilerler de, bizlerde harika bir anime sezonuna tanıklık etmiş oluruz.



Yorumlar

  1. Yazı çok güzeldi severek okudum


    Birçok sevdiğim seriler çıktı hayırlısı artık

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim :) Umarım bundan sonra yazacağım yazıları da, güzel yorumların ve eleştirilerin ile renklendirirsin :)

    YanıtlaSil
  3. Aynı durum benim için de geçerli. Önceden devam eden serilerle birlikte şu anda 20 animeyi aynı anda takip ediyorum. Yetişmekte zorlanıyorum açıkçası.


    Bu sezon gerçekten çok farklı, izlenilebilir serinin çok olması dışında, 6-7 tane seri bayağı yüksek kalitede.

    YanıtlaSil
  4. Rəşid Ələsgərov 陽炎16 Ağustos 2014 23:55

    Aynen ve bazılarının 2. sezonlarının gelmesi mutlak.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder